E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Early and Midterm Results of Surgical Management for Congenital Intracardiac Defects in Adults [Van Med J]
Van Med J. 2005; 12(1): 1-6

Early and Midterm Results of Surgical Management for Congenital Intracardiac Defects in Adults

Veysel Kutay1, Hasan Ekim2, Cevat Yakut3
1Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahi Kliniği, Van
2Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahi Kliniği, Van
3Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahi Kliniği, Van

Aim: Increasing number of patients with congenital cardiac disease reaching adulthood face both medical and surgical difficulties. In order to identify perioperative risk factors and benefit from surgey, we have retrospectively analysed and compared the early and midterm results of surgical correction of congenital intracardiac defects in adult and pediatric age patients. Methods: Seventy-seven patients which had been operated for congenital intracardiac defects in our clinic between December 1999 and January 2004 were divided into two groups on the basis of ages. Group 1 contains 33 pts over 18 years of age (mean, 28 ± 6 years, range 18-49) and Group 2 contains 44 pts under 16 years of age (mean, 6.7 ± 3.2 years, range 2-15). Group 1 and 2 include complete surgical corrections of 15 pts (2 and13, respectively) with TOF, 26 pts (5 and 21) with VSD, 22 patients (17 and 5) with secundum ASD, 3 pts (3 and 0) with PPVR, 3 pts (1 and 2) with primum ASD, 6 pts (4 and 2) with PS, 1 pt with subvalvular aortic dyscrete membran (0 and 1) and 1 pt (1 and 0) with Ebstein’s anomaly. Results: There were only one hospital deaths (1.3%) in group 1, in patient with Ebstein’s anomaly. The mean follow-up period were 23 months for group 1 and 19 months for group 2. Atrioventricular rhythm disturbances are the most seen complication which were seen at early postoperative period in both of groups. AV complete block was seen in 3 pts with TOF (20%, 1 and 2) and 3 patients with VSD (11%, 1 and 2) in group 1 and 2, respectively. Echocardiography has shown mild/moderate pulmonary insufficiency in 3 pts with TOF (20%, 1 and 2), mild residual septal defect in 3 pts with VSD (11%, 1 and 2) and 2 pts with TOF (13%, 0 and 2 )in which reoperation has not been reguired.. Complete surgical cure without any complications was achieved in all of patients of both groups with all types of ASD and PS. In the latest follow-up, 28 pts (87%) and 36 pts (83%) were in NYHA functional class I in group 1 and 2, respectively. Conclusions: The early and midterm results of our limited series showed that the overall survival and benefit of the complete surgical repair such as significant functional improvement at this age are quite acceptable as well as pediatric population.

Keywords: Congenital, adult, atrial septal defect, ventricular septal defect .

Erişkinlerde Konjenital İntrakardiyak Defekt Onarımlarının Erken ve Orta Dönem Sonuçları

Veysel Kutay1, Hasan Ekim2, Cevat Yakut3
1Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Van
2Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı, Van
3Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Van

Amaç: Konjenital kardiyak defekti olup erişkin yaşa ulaşmış hastalarda hem tıbbi hem de cerrahi yaklaşım özellik ve önem arzetmektedir. Perioperatif risk faktörleri ve cerrahi sonrası erken ve orta dönem sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla konjenital intrakardiyak defekt onarımı yapılan erişkin ve pediyatrik yaş grupları karşılaştırılmıştır. Yöntem: Aralık 1999 ile Ocak 2004 tarihleri arasında toplam 77 olgu konjenital intrakardiyak defekt nedeniyle opere edilmiş olup erişkin ve pediyatrik yaş grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Grup 1, 18 yaş üzeri 33 olgu (28 ± 6 yıl, 18-49), Grup 2 ise 16 yaş altı 44 olgu (6.7 ± 3.2 yıl, 2-15) içermektedir. Her iki grupta 15 TOF (2, 13, sırasıyla), 26 VSD (5, 21), 22 sekundum ASD (17, 5), 3 parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisi (PPVA, 3, 0), 3 primum ASD (1, 2), 6 pulmoner stenoz (PS, 4, 2), 1 subvalvuler aortik diskret membran (0, 1) ve 1 Ebstein anomalisi (1, 0) bulunmaktaydı. Bulgular: Toplam hastane mortalitesi 1 olgu (Grup 1; Ebstein anomalisi) ile %1.3 dür. Ortalama takip süresi Grup 1 için 23 ay, Grup 2 için 19 ay olup, atriyoventriküler ritm problemi her iki grupta en sık görülen postoperatif erken dönem komplikasyondur. Atriyoventriküler tam blok, TOF onarımı yapılan 3 olguda (%20, 1 ve 2, sırasıyla) ve VSD onarımı yapılan 3 olguda (%11, 1 ve 2 sırasıyla) görülmüştür. Ekokardiyografi kontrollerinde, TOF onarımı yapılan 2 olguda (%13, 0 ve 2) ve VSD onarımı yapılan 3 olguda (%11, 1 ve 2) reoperasyon ihtiyacı gerektirmeyen rezidü defekt, yine TOF onarımı yapılan 3 olguda (%20, 1 ve 2) hafif-orta şiddette pulmoner yetersizlik tespit edilmiştir. Her iki gruptaki diğer hastaların hiçbirinde ek morbidite görülmemiş olup, en son takiplerinde fonksiyonel kapasiteleri Grup 1 hastalarının %87’si, Grup 2 hastalarının %83’ü newyorle Heart Association (NYHA) Klas I olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Sınırlı sayıdaki bu çalışmamızda görüleceği üzere, ventriküler septal defektin eşlik etmediği intrakardiyak defektler, verdikleri semptomların şiddeti ile korele olarak erişkin yaşa kadar ihmal edilmektedir ancak cerrahi sonuçları, gerek morbidite ve mortalite düşüklüğü yönünden gerekse fonksiyonel kapasite ve yaşam kalitesini yükseltmesi bakımından pediyatrik yaş grubundan farklı değildir.

Anahtar Kelimeler: Konjenital, erişkin, atriyal septal defekt, ventriküler septal defekt.

Veysel Kutay, Hasan Ekim, Cevat Yakut. Early and Midterm Results of Surgical Management for Congenital Intracardiac Defects in Adults. Van Med J. 2005; 12(1): 1-6
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale