E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Capsular Tension Ring Implantation After Capsulorhexis in Phacoemulsification of Cataracts Associated with Pseudoexfoliation Syndrome [Van Med J]
Van Med J. 2000; 7(3): 106-112

Capsular Tension Ring Implantation After Capsulorhexis in Phacoemulsification of Cataracts Associated with Pseudoexfoliation Syndrome

Yaşar Küçüksümer1, Şükrü Bayraktar1, Tuğrul Altan3, Ömer Faruk Yılmaz3
1İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği Yazışma Adresi: İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma, İSTANBUL
2İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği Yazışma Adresi: İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma, İSTANBUL
3İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği Yazışma Adresi: İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma, İSTANBUL

To investigate the influence of endocapsular tension ring on prevention of intraoperative complications due to zonular weakness which might happen during phacoemulsification of the cataracts associated with pseudoexfoliation (PEX) syndrome. A prospective randomized study was planned. 91 eyes with cataract and PEX syndrome planning to have cataract surgery via phacoemulsification were randomly assigned into two groups. During the assignment process, patients were so selected that mean patient age, nucleus grading and preoperative iridodonesis were matched in the two groups. 46 eyes of the first group were implanted with an endocapsular tension ring during phacoemulsification- after clear corneal incision, capsulorrhexis and hydrodissection- while 45 eyes were taken as controls. In both groups, nuclei were emulsified by using ‘stop and chop technique’. Intraoperative complications such as zonular dialysis, convertion to ECCE or ICCE, posterior capsuler rupture, vitreus loss, and early postoperative complications such as intraocular pressure rise, corneal edema and severe cellular reaction in the anterior segment were compared in two groups. In a total of 5 eyes (11%) of the control group developed intraoperative complications due to zonular problems (in 2 of them convertion to ICCE had to be done, in 2 cases whole lens dropped into the vitreus and in 1 eye zonular dialysis occurred during IOL implantation), in contrast to the ring implanted group in which no case of similar intraoperative problems was seen (p<0.05). In addition to those 5 eyes with zonular dialysis, posterior capsuler rupture occurred in 4 additional eyes in the control group while 5 of ring implanted eyes had the same complication. All eyes in the ring implanted group could be implanted with foldable IOLs either in the bag (89.2%) or in the sulcus (10.8%) while in the control group the rate of capsular fixation was achieved in 80%, sulcus fixation 11% and scleral fixation 9% (4 eyes, p<0.05). In the early postoperative period, the incidences of corneal edema and IOP spikes were not statistically different (p>0.05), but inflammation of the anterior segment was observed more frequently in the control group (p<0.05). In the first postoperative week, UCVA was found to be lower in the control group (0.31±0.45) as compared with ring implanted group (0.49±0.29) (p=0.046). In cataracts associated with PEX syndrome, capsular tension ring implantation prior to the phacoemulsification of the nucleus was found to reduce intraoperative complications due to zonular weakness, reduce the need for scleral fixation, reduce early postoperative inflammation and provide better visual acuity.

Keywords: Pseudoexfoliation, phacoemulsification, capsular tension ring

Psödoeksfoliasyon Sendromu ile Birlikte Olan Kataraktların Fakoemülsifikasyonu Sırasında, Kapsüloreksisi Takiben Kapsül Germe Halkası Uygulaması

Yaşar Küçüksümer1, Şükrü Bayraktar1, Tuğrul Altan3, Ömer Faruk Yılmaz3
1İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği Yazışma Adresi: İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma, İSTANBUL
2İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği Yazışma Adresi: İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma, İSTANBUL
3İstanbul Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hast. Göz Kliniği, İSTANBUL

Psödoeksfoliasyonlu katarakt olgularında, fakoemülsifikasyon yöntemiyle uygulanan katarakt cerrahisi sırasında, zonül zayıflığına bağlı olarak oluşabilecek intraoperatif komplikasyonların önlenmesi için kapsül germe halkasının etkisini incelemek. İleriye dönük ve randomize bir çalışma planlandı. Fakoemülsifikasyon ile katarakt ameliyatı yapılması planlanan, psödoeksfoliasyonlu 91 göz, rastgele olarak iki gruba ayrıldı. Gruplar oluşturulurken, yaş, nükleus sertliği ve ameliyat öncesi iridodonesis açısından istatistiksel olarak fark bulunmayacak şekilde hasta seçimi yapıldı. Birinci gruptaki 46 göze, saydam kornea kesisi, kapsüloreksis ve hidrodiseksiyonu takiben kapsül germe halkası uygulandı. İkinci gruptaki 45 göz, kontrol grubuna alındı. Bu olgularda kapsül germe halkası uygulanmadı. Her iki gruptaki olgularda, nükleuslar ‘stop and chop tekniği’ ile fakoemülsifiye edildi. Tüm olgularda, ameliyat sırasında gelişen zonül dializi, arka kapsül rüptürü, EKKE ya da İKKE’ye dönme, vitreus kaybı gibi intraoperatif komplikasyonlarla göz içi basıncı yükselmesi, kornea ödemi ve ön kamarada aşırı hücre reaksiyonu gibi erken postoperatif komplikasyonlar kaydedildi ve iki grupta bulunan sonuçlar, birbiriyle karşılaştırıldı. Kontrol grubundaki toplam 45 gözün 5’inde (%11), zonül zayıflığına bağlı komplikasyonlar gelişirken (2 olguda İKKE’ye dönüldü, 2 olguda lens kapsülüyle birlikte vitreusa düştü, 1 olguda GİL implantasyonu esnasında zonül dializi gelişti); kapsül germe halkası takılan hiçbir gözde, bu tip komplikasyona rastlanmadı (p<0.05). Halka takılan tüm gözlere, kesiyi büyütmeden katlanabilir GİL (%89.2 olguda kapsül içi, %10.8 olguda sulkus) yerleştirilebildiği halde, kontrol grubunda bu oranlar %80 (kapsül içi), %11 (sulkus) oldu. Dört gözde ise (%9) skleral fiksasyonlu GİL implantasyonu yapmak zorunda kalındı(p<0.05). Ameliyat sonrası erken dönemde, gruplar arasında kornea ödemi ve geçici GİB artışı açısından anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Ancak, kontrol grubunda, daha yüksek oranda bulunan inflamasyon anlamlı idi (p<0.05). Ameliyat sonrası ilk haftada düzeltmesiz en iyi görme keskinliği kontrol grubunda 0.31±0.45 iken; kapsül germe halkası uygulanan grupta 0.49±0.29 olarak saptandı (p<0.05). Psödoeksfoliasyonlu katarakt olgularında, fakoemülsifikasyon öncesinde uygulanan kapsül germe halkası, amelyat sırasında, zonül zayıflığına bağlı komplikasyonları ve skleral fiksasyona gereksinimini; ameliyat sonrası erken dönemde de inflamasyonu azaltmakta ve daha iyi görme keskinliği sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Psödoeksfoliasyon, fakoemülsifikasyon, kapsül germe halkası

Yaşar Küçüksümer, Şükrü Bayraktar, Tuğrul Altan, Ömer Faruk Yılmaz. Capsular Tension Ring Implantation After Capsulorhexis in Phacoemulsification of Cataracts Associated with Pseudoexfoliation Syndrome. Van Med J. 2000; 7(3): 106-112
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale